-
1 eğreti
1.1) вре́менный, вре́менного по́льзованияeğreti köprü — вре́менный мост
2) прице́пленный, прикреплённый, подве́шенный; наде́тыйeğreti bacak — ножно́й проте́з
eğreti diş — вставно́й зуб
eğreti saç — накладны́е во́лосы, шиньо́н
3) неусто́йчивый, ша́ткий; ненадёжный4) несоотве́тствующий, неподходя́щий2.1) вре́менноbu evde eğreti oturuyor — он в э́том до́ме прожива́ет вре́менно
2) неоснова́тельно, пове́рхностно; ко́е-ка́кher işi eğreti yapar — он всё де́лает ко́е-ка́к
••eğreti ata binen tez iner — посл. на ло́шади, кото́рую одолжи́л, далеко́ не уе́дешь
- eğretiye almakeğreti kuyruk tez kopar — погов. привя́занный хвост бы́стро отрыва́ется
- eğreti vermek -
2 yapı
дом, здание, постройка, сооружение, структура, строение- alt yapı
- anıt yapı
- anıtsal yapı
- antikçağ yapısı
- betonarme yapı
- bina dışı yapı
- çelik yapı
- çiftlik yapısı
- daimi yapı
- demir iskeletli yapı
- depreme dayanıklı yapı
- dış yapı
- eğreti yapı
- ek yapılar
- endüstriyel yapı
- geçici yapı
- hidrolik yapı
- iskeletli yapı
- istihsal yapıları
- jeoloji yapısı
- kaba yapı
- kafes iskeletli yapı
- karkaslı yapı
- koruma yapısı
- muhafaza yapısı
- mühendislik yapı
- prefabrike betonarme yapı
- su tutucu yapı
- su yapısı
- tarım yapısı
- üst yapı
- zemin yapısıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yapı
См. также в других словарях:
eğreti — sf. 1) Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu. A. İlhan 2) Takma Eğreti diş. Eğreti bacak. 3) Belli belirsiz 4) Uyumsuz, yakışmamış 5) zf. İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takma diş — is. Gerçek diş yerini tutabilecek biçimde yapılmış eğreti diş … Çağatay Osmanlı Sözlük
takma — is. 1) Takmak işi 2) sf. Gerçeğinin yerine konulan, eğreti, müstear Bu takma siyah saçla ... şakaklarında sallanan ... bukleler yanaklarına ters düşüyor. H. E. Adıvar Birleşik Sözler takma ad takma ayak takma bacak takma diş takma isim … Çağatay Osmanlı Sözlük